Zihnini Özgür Bırak (Bölüm 2)
BÖLÜM II
Geçtiğimiz son bir buçuk, iki yılımı hayatımı düzene sokmak için uğraştım. Düzenli ilaçlar ( tabi eski sevgilim verdi her sabah ama ) içtim, erken kalktım, işe gittim… Bir şekilde tutunmaya çalıştım hayata. En yakın arkadaşımı çıkartmak zorunda kaldım hayatımdan. Kendimi boşluk ve karanlık zindanlara hapsetmek zorunda bıraktım , bırakıldım. (Tüm suçu üstlenemem.) O an için hayatımın en kötü zamanı zannettiğim ama aslında sonrasında yaşadıklarımın tırnağı bile olamayacak olayların başlangıcı ateşlemiştim farkında olmadan. Derin sessizlik içinde attığım çığlıklar boşluktaki duvarlara çarpıyordu. Kendimi yalnız bir evin içinde odamın kapısını kitlerken bulmuştum. Savaştım kendi kendimle biri kazandı sonunda. Ve yoluma devam etme kararı aldım. Çok geçmeden biri ile tanıştım. İlk gördüğümde belki hiç bir düşünce yoktu aklımda. Tanıdıkça kaptırdım kendimi. Nede olsa ilgi açlığım yüzünden hafif bir ilgiye kaptırıyordum zaten kendimi. Diye düşünüyordum ki bu ilgi öyle değildi. Saftı ve temizdi. Bunu hissetmek ve hissettirmek için çabalamak istedim, belki de yıllar sonra ilk defa . Bir gece , planda hiç yokken gece 4 civarında sokakta bulduk kendimizi. Peşimizde bir köpek , sokakların kesiştiği yerlerdeki sokak lambalarına doğru yürüyorduk. Ne bir rota ne de bir adres vardı kafamızda . Bir sokak ben seçiyordum sonunda ayrılan yolu o seçiyordu. Günün ilk ışıkları penceremizden içeriye girmeye başlamıştı. Sigara kokan odamın havası onun kokusuyla dolmuştu. Uyumuştu belki ama ben onu izlemekten vazgeçmemiştim. Nihayet uykunun karşı konulmaz ağırlığını göz kapaklarımda hissetmeye başlamıştım. İçim yanına uzanıp sarılmak için can atıyor olsa da kendimi içeriye doğru çektim ve uyudum. Düşünceler kafamın içinde dönerken uykunun içinde kayboldum. Uyandım ve bunun bir rüya olup olmadığını anlamak istiyordum. Kalkıp kendimi silkelediğimde bunun gerçek olduğunu farkettim. Ama aslında hayatımın en güzel rüyasını yaşayacaktım. Detaylar önemli olsa da bu 1 yıl süren rüyayı kişisel hakların korunma kanunu cart curt olmasın diye paylaşmak istemiyorum belki bir gün bunu da ayrı bir yazı olarak paylaşırım. Ve işte geldik. O günden şuana kadar olan kısım. Kim suçlu, kim haklı önemsiz olmuştu . Rüyam sona ermiş kabus ile yer değiştirmişti. Bunu kaldıracak ne bir bünyem ne de bir kalbim vardı . Tüm düzenim alt üst oldu. İlaçlarım yarım , işim yarım , uyku sıfıra yakın… İntihar düşüncelerim 3 yıl sonra beni tekrar buldu. Mezardaki herhangi birinden tek farkım henüz gömülmemiş olmamdı. Ruhen ölü ama bedenen yaşayan biri oldum. Defalarca denedim bir şeyleri düzeltmek için ama en sonunda farkettim. Bir şeylerin düzeltilebileceğini için onun hala orda olması gerekiyordu. Ama artık yoktu . Her şeyim varken bir günde hiçbir şeyim kalmadı. Çabalarım yerini sükunete bıraktı. Düşüncelerim aynı kalsa da ben hep bir şeyleri kabul etmek zorunda kaldım. İlk günkü sokakları yürüdüm bugün. Hiç hatırlamıyordum bu güne kadar hangi sokakları gezdik ama yola çıktığımda birer birer gözümün önüne geldi hepsi. Onu ararken kendimi kaybetmekten yoruldum. Bulduğumu zannettiğimden de kendimden ayrı düştüm. Garip bir veda ettim çünkü hep içimdeydi. Nereye gidersem gideyim gittiğim her yerde benimleydi. Söylenecek söz yok gidiyorum… Bu sefer benimle gelemeyeceği bir yer seçiyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder